Basit bir tarama, ne kadar hızlı yaşlandığımızı ortaya koyabiliyor

Duke Üniversitesi Araştırması Biyolojik Yaşlanma ve Sağlık Risklerini Ortaya Koydu

Duke Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırma, orta yaşta yapılacak basit bir beyin taramasının, kişinin biyolojik yaşını ve uzun vadeli sağlık risklerini belirleyebileceğini gösteriyor. Bilim insanlarına göre bu yöntem, yaşla birlikte artan hastalıkların öngörülmesine yardımcı olabilecek güçlü bir araç olabilir.

Araştırmanın temelini, yaşla birlikte ortaya çıkan fiziksel ve zihinsel değişimlerin yalnızca kronolojik yaşa değil, biyolojik yaşlanma hızına da bağlı olduğu fikri oluşturuyor. Biyolojik yaş, vücudun ne kadar hızlı yıprandığını gösteriyor ve bu süreç herkes için aynı şekilde ilerlemiyor. Bazı bireyler, takvim yaşıyla uyumlu bir şekilde yaşlanırken, bazıları çok daha erken yaşta yaşlılık belirtileri göstermeye başlayabiliyor.

Çalışmada, MRI ile alınan beyin görüntülerinden yararlanıldı. Bilim insanları, bu görüntülerden beyin yüzey alanı, gri madde hacmi ve hipokampus gibi bölgelerin boyutlarını analiz ederek kişinin yaşlanma hızını hesaplayabilen özel bir sistem geliştirdi. “DunedinPACN” adı verilen bu sistem, 1970’li yıllarda başlatılan ve halen devam eden Dunedin Araştırması’na katılan 860 kişinin verileriyle oluşturuldu.

Elde edilen bulgulara göre, daha hızlı yaşlanan bireylerin beyinlerinde, yaşlı erişkinlerde görülen yapısal değişiklikler çok daha erken yaşta ortaya çıkıyor. Bu kişiler, hafıza ve düşünme testlerinde daha düşük performans sergilerken; beyinlerinde Alzheimer gibi hastalıklara zemin hazırlayabilecek belirgin farklılıklar tespit edildi. Özellikle hipokampus hacminin küçük, ventriküllerin ise büyük olması, daha hızlı yaşlanan beyinlerin ortak özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu yapısal değişikliklerin, ilerleyen yaşlarda bilişsel gerileme ve sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğu belirtildi.

Araştırmayı yürüten sinirbilimci Prof. Ahmad Hariri, 40’lı yaşlarda yapılan bir MRI taramasının, kişisel sağlık yolculuğu hakkında önemli ipuçları verebileceğini ifade ediyor. Hariri’ye göre, “beynin nasıl yaşlandığını anlamak, vücudun genel yaşlanma hızını tahmin etmek için güçlü bir gösterge” olabilir.

Daha da çarpıcı olan bulgu ise şu: En hızlı yaşlanan bireylerin önümüzdeki yıllarda kronik bir hastalığa yakalanma riski yüzde 18 daha yüksek. Bu grubun erken ölüm riski ise yüzde 40 oranında artıyor. Hariri, bu verilerin doktorlara yalnızca bugünü değil, gelecekteki sağlık durumlarını da daha net görebilme imkânı sunduğunu vurguluyor.

Beyni Erken Yıprananlara Kötü Haber

Araştırma ekibi, bu sonuçları test etmek için 52 ile 89 yaşları arasındaki 624 kişinin beyin taramalarını inceledi. Bulgular, beyinleri daha erken yıpranan bireylerin, ileri yaşlarda demans gibi bilişsel hastalıklara yakalanma olasılığının yüzde 60 daha fazla olduğunu gösterdi. Bu kişilerde zihinsel gerileme belirtileri daha erken yaşlarda başlıyor.

Buna karşılık, daha yavaş yaşlanan bireylerin beyin yapıları genel olarak daha sağlam kalıyor. Bu grubun korteksleri daha kalın, hipokampusları daha büyük ve ventrikülleri daha küçük. Bu farklar, sadece zihinsel sağlıkta değil, kalp-damar hastalıkları, solunum sorunları ve inme gibi ciddi sağlık problemleri açısından da daha düşük risk anlamına geliyor. Aynı kişilerde daha uzun ve sağlıklı bir yaşam beklentisi olduğu da gözlemlendi.

Araştırmada ayrıca, gri ve beyaz madde arasındaki yoğunluk farkı da analiz edildi. Bu oran, beyin dokusunun ne kadar sağlıklı olduğunu ve yaşlanma sürecine ne ölçüde direndiğini gösteren başka bir belirleyici olarak değerlendirildi.

Çalışmanın önemli yanlarından biri de örneklem grubunun çeşitliliği. Araştırmaya dahil edilen bireyler yalnızca tek bir coğrafyadan değil; farklı sosyoekonomik geçmişlere ve etnik kökenlere sahip kişilerden oluşuyor. Hariri, bu durumun geliştirilen aracın çok daha kapsayıcı ve genel geçer sonuçlar sunmasını sağladığını belirtiyor.

Related Posts

Kuantum Bilgisayar Yatırım Yarışı Kızışıyor: 2030’da Teknoloji Devrimi Kapıda!

Teknoloji dünyasında yeni bir devrim kapıda: Kuantum bilgisayarlar. Son yıllarda hız kazanan kuantum bilişim alanındaki yatırımlar, önümüzdeki 10 yıl içinde bugünün klasik bilgisayarlarını kökten değiştirecek. Bank of America’nın son raporuna göre, 2030-2033 yılları arasında “kuantum üstünlüğü” denilen kritik dönüm noktasına ulaşılması bekleniyor. Bu, kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarların yapamayacağı hesaplamaları yapmaya başlaması anlamına geliyor.

Teknofest kapsamında OSB ile bu yıl ilk defa “Mesleki Yetenek Yarışması” düzenlenecek

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Teknofest kapsamında Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile bu yıl ilk defa “Mesleki Yetenek Yarışması” düzenleyeceklerini belirterek, “Yarışma, mesleki ve teknik lise öğrencileri, üniversite düzeyindeki katılımcılar, mezunlar ve sahada deneyim kazanmış ustaların katılımına açıktır.” ifadesini kullandı.

FC 25 Futties etkinliğine damga vuran SBC: van de Ven’e yer açın

Oyun dünyasının heyecanla beklediği “FC 25” bünyesindeki “Futties” etkinliği nihayet başladı. 11 Temmuz 2025 tarihinde başlayan bu dev etkinlik, oyunculara eşsiz bir kart zenginliği sunuyor. Etkinliğin ilk gününde 99 reytingli Kylian Mbappe ve Lamine …

IBAN’dan para gönderirken yaptığı bir hata başına işler açtı: İki kere kontrol edin!

Bir hata, her şeyin yolunda gitmesini engelleyebilir. Bankacılık işlemleri sırasında, küçük bir dikkat eksikliği, büyük problemlere yol açabiliyor. Son zamanlarda, yanlış IBAN numarasıyla yapılan para transferleri, birçok kişiyi zor durumda bıraktı. İşte o hata, başınıza neler açabilir?

ChatGBT’ye bomba özellik! Test edilmeye başladı bile

ChatGPT eğitime katkı sağlayacak yeni özellik için harekete geçti. Atılacak yeni adımda “Study Together” özelliği deneniyor.

Moda dünyasında yapay zeka devrimi! Yapay zekanın dijital imzası

Moda dünyası, üretken yapay zeka (AI) ile tarihinin en büyük dönüşümlerinden birini yaşıyor. Tasarım süreçlerinden tedarik zincirine, müşteri deneyiminden pazarlama stratejilerine kadar her alanda yapay zeka, sektörü yeniden şekillendirdi. Bilimsel …