Yeni bir akıllı telefon uygulaması, frontotemporal demans (FTD) ile mücadelede önem vaat ediyor. Bu hastalık kişilik, davranış ve dil ile ilgili alanların yer aldığı beynin ön ve temporal loblarındaki sinir hücrelerinin parçalanması sonucu ortaya çıkıyor. UC San Francisco tarafından geliştirilen uygulama ile birlikte FTD riskinin teşhisi ve izlenmesi konusunda büyük avantaj sağlanabiliyor.
Uygulama ile uzaktan tespit
FTD, hem hastalar için hem de araştırmacılar için oldukça zorlu bir rahatsızlık olarak biliniyor. FTD belirtileri sıklıkla psikiyatrik hastalıklarla karıştırılabiliyor. Hassas teşhis araçlarının bulunmadığı ya da kullanılmadığı durumlarda tedavi oldukça gecikebiliyor ve tedavi, başlansa bile etkisiz kalabiliyor. Yeni uygulama ile ise FTD’nin daha erkenden teşhis edilip daha yakından izlenebileceği belirtiliyor.
Uygulama, uzaktan bağlantı ile tamamlanabilecek bilişsel testler içeriyor. Böylece klinik deneylere daha fazla kişinin katılımı sağlanıyor. Bu testler aracılığıyla da hastalığa genetik olarak yatkın olan kişilerde hastalık, daha semptomlar bile ortaya çıkmadan önce tespit edilebiliyor. Araştırmanın başındaki isim olan Dr. Adam Staffaroni, uygulamanın ileride yüzyüze klinik ziyaretlerinin yerini alabileceğini belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya üzerinde 55 milyon kişi demans rahatsızlığı ile mücadele ediyor. FTD, 60 yaşın altındaki hastalarda görülen demansın baş müsebbibi durumunda bulunuyor. Bu hastaların yüzde 30’a kadar olan kısmı ise genetik nedenlerden dolayı FTD’yle mücadele etmek zorunda kalıyor. Hastalığın belirtileri arasında kişilik değişimi, konuşma zorluğu, hareket ve davranış zorluğu gibi belirtiler yer alıyor. Ses kayıtları, vücut hareketleri gibi çok sayıda veriyi toplayan uygulama, 360 kişiyle yapılan denemelerde umut vaat ediyor.
Araştırma, JAMA Network Open‘da yayımlandı.